Yıldız Ağacı’nın Parıltısı Çocuk Masalı
Yıldız Ağacı’nın Parıltısı Çocuk Masalı

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yıldızların gökyüzünde fısıltılarla konuştuğu, ay ışığının nehirlerde dans ettiği bir diyarda, Parıltı Ormanı adında büyülü bir yer varmış. Bu ormanda herkesin bildiği ama kimsenin yaklaşmaya cesaret edemediği bir ağaç yaşarmış: Yıldız Ağacı.
Yıldız Ağacı’nın dallarında geceleri yıldızlar belirir, yapraklarından ise gümüş rengi ışıklar süzülürmüş. Ancak yıllardır kimse onun yanına gitmemiş, çünkü ağacın lanetli olduğuna dair bir söylenti yayılmış. Oysa bu söylenti gerçeği yansıtmıyormuş. Ağacın parıltısının kaynağı, onun özündeki büyülü iyilikmiş.
Bir gün, Parıltı Ormanı’nda yaşayan cesur bir çocuk olan Derin, büyükannesinden Yıldız Ağacı’nın hikâyesini duymuş.
“Derin, Yıldız Ağacı bir zamanlar en güçlü ışığını saçardı, ancak insanlar onun büyüsünden korktuğu için onu yalnız bıraktılar. Şimdi ışığını kaybetmek üzere…”
Bu sözler Derin’in içini sızlatmış. O, korkuya değil, keşfe inanıyormuş. “Eğer Yıldız Ağacı gerçekten yardıma muhtaçsa, ona yardım etmeliyim!” diye düşünmüş ve sabah olmadan yola çıkmaya karar vermiş.
Ertesi gece, Derin bir fener ve küçük bir su matarası alarak yola koyulmuş. Parıltı Ormanı’ndan geçerken ağaçların arasından ona bakan hayvanlar bile onun cesaretine şaşırıyormuş.
Sonunda, Yıldız Ağacı’nın bulunduğu açıklığa varmış. Ağaç, öncekilerden daha solgun görünüyor, ışıkları zayıfça titreşiyormuş. Derin ona yaklaşınca birden incecik bir ses duyulmuş:
“Beni ziyarete mi geldin, cesur çocuk?”
Derin bir an duraksamış ama korkmamış. “Evet, buraya seni görmek ve sana yardım etmek için geldim,” demiş.
Ağaç hafifçe sallanmış, yıldız tozları havaya yayılmış. “Yıllardır hiç kimse yanıma gelmedi. İnsanlar benim ışığımdan korktular. Ama aslında benim ışığım sevgiyle parlar.”
Derin merakla sormuş: “Peki, ışığını nasıl geri getirebiliriz?”
Ağaç bir an sessiz kalmış, sonra hafifçe konuşmuş: “Benim ışığım, insanların inancıyla güçlenir. Eğer biri içten bir dilekte bulunursa, ışığım yeniden canlanır.”
Derin gözlerini kapamış, içten bir dilekte bulunmuş: “Diliyorum ki Yıldız Ağacı tekrar ışıl ışıl parlasın, herkes onun güzelliğini görebilsin ve korkularından arınsın!”
Tam o anda, ağacın yaprakları birer birer altın renginde parlamaya başlamış. Dallarında küçücük yıldızlar belirmiş, köklerinden gökyüzüne kadar bir ışık halesi yükselmiş. Orman yeniden aydınlanmış, hayvanlar hayranlıkla bu mucizeyi izliyormuş.
Ağaç sevinçle fısıldamış: “Teşekkür ederim, Derin. Cesaretin ve inancın bana yeniden ışık verdi.”
Derin gülümsemiş. “Sen her zaman burada olacaksın ve artık kimse senden korkmayacak.”
Ve gerçekten de o günden sonra Yıldız Ağacı’nın ışığı hiç sönmemiş. İnsanlar korkularını yenmiş, ormanda onun güzelliğini görmek için gezintilere çıkmış. Yıldız Ağacı artık yalnız değilmiş. Ve Derin, yaptığı iyiliğin sıcaklığını kalbinde hissederek evine dönmüş.
Gök kubbede yıldızlar parlarken, Parıltı Ormanı bir daha asla karanlık olmamış.
🧙♂️ Bu masalın çocuklara kazanımları 🧚♀️
Bu masal, cesaretin ve ön yargıları kırmanın önemini anlatıyor. Derin’in korkuya boyun eğmemesi, keşfetme isteği ve içten bir dileğin nelere kadir olduğunu gösteriyor. Ayrıca, iyiliğin ve inancın her zaman bir ışık kaynağı olabileceğini vurguluyor.
Yorumlar
Yorum Gönder