Sihirli Rüzgar Çanı
Sihirli Rüzgar Çanı
Bir zamanlar, Fısıldayan Tepeler’de, rüzgarın melodiler çaldığı bir çan vardı. Bu çana “Sihirli Rüzgar Çanı” denirdi. Her rüzgar estiğinde çan, neşeli bir melodiyle ormana huzur getirirdi. Ancak bir gün, çan aniden sustu. Ne kadar rüzgar esse de hiçbir ses çıkmıyordu.
Küçük bir sincap olan Zıpır, “Çan sustuysa orman sessizleşir. Onu yeniden çaldırmalıyız!” dedi. En iyi arkadaşları kuş Minik ve tavşan Pofi de Zıpır’a yardım etmeye karar verdi.
Üç arkadaş, çanı incelemek için Fısıldayan Tepeler’e tırmandılar. Çanın etrafında bir not buldular. Notta şu yazıyordu:
“Çanı yeniden çaldırmak için üç rüzgar tüyü bulmalısınız. Tüyler ormanın derinliklerinde gizlidir.”
İlk tüyü bulmak için Yıldızlı Çayır’a gittiler. Çayırda hafifçe parlayan bir tüy gördüler. Ancak tüy, bir grup çiçeğin arasında sıkışmıştı. Minik, “Çiçeklere zarar vermeden dikkatlice hareket edelim,” dedi. Hep birlikte çalışarak ilk tüyü aldılar.
İkinci tüy, Rüzgar Mağarası’ndaydı. Mağaraya girdiklerinde, hafif bir uğultu duydular. Tüy, mağaranın ortasında bir taşın altına sıkışmıştı. Pofi, “Bu taşı dikkatlice kaldırmalıyız,” dedi. Hep birlikte taşı kaldırdılar ve ikinci tüyü çıkardılar.
Son tüy için Ayışığı Tepesi’ne gitmeleri gerekiyordu. Ancak tepeye çıkarken rüzgar çok sert esiyordu. Zıpır, “Birbirimize destek olursak bu rüzgarda ilerleyebiliriz,” dedi. Birbirlerine yardım ederek tepeye ulaştılar ve son tüyü aldılar.
Üç tüyü Sihirli Rüzgar Çanı’na yerleştirdiklerinde, çan bir anda melodiler çalmaya başladı. Rüzgar yeniden melodiler taşıyarak ormanı huzurla doldurdu.
Hayvanlar, Zıpır, Minik ve Pofi’ye teşekkür etti. O günden sonra, çanın melodisi, bu üç kahramanın dostluğunu ve cesaretini hatırlattı.
Yorumlar
Yorum Gönder