Çocuk Masalları

Bir zamanlar, Yıldızlı Vadi adında bir yerde, her gece gökyüzünü aydınlatan bir fener vardı. Gökyüzü Feneri, yıldızları ve ayı parlak tutardı. Ancak bir gece, fenerin ışığı birden sönüverdi.

Ormandaki hayvanlar fenerin ışığının neden söndüğünü merak etti. Minik bir tilki olan Pofur, “Fenerin ışığı olmadan gece çok karanlık. Onu yeniden yakmalıyız!” dedi. Arkadaşları kuş Cik Cik ve tavşan Tüy ona katıldı.

İlk olarak fenerin yanına gittiler. Fenerin içinde eski bir harita buldular. Haritada şu yazılıydı:
“Gökyüzü Feneri’ni yeniden yakmak için üç parlayan taş bulun. Taşlar ormanın derinliklerinde gizlidir.”

Pofur ve arkadaşları hemen harekete geçti. İlk taş için Şelale Vadisi’ne gittiler. Şelalenin kenarında parlayan bir taş gördüler. Ancak taş, suyun çok yakınındaydı ve tehlikeli görünüyordu. Cik Cik uçarak taşı dikkatlice aldı ve arkadaşlarına getirdi.

İkinci taş için Karanlık Mağara’ya gitmeleri gerekti. Mağaranın girişi çok dardı ve içerisi karanlıktı. Tüy, “Birlikte hareket edersek korkmamıza gerek kalmaz,” dedi. Mağaraya girdiler ve parlayan ikinci taşı buldular.

Son taş için Rüzgar Tepesi’ne tırmanmaları gerekiyordu. Ancak tepeye ulaşmak kolay değildi, çünkü rüzgar çok sert esiyordu. Pofur, “Birbirimize yardım edersek bu tepeyi aşabiliriz,” dedi. Hep birlikte güçlerini birleştirerek tepeye ulaştılar ve üçüncü taşı aldılar.

Üç parlayan taşı Gökyüzü Feneri’nin içine yerleştirdiklerinde, fener bir anda ışık saçmaya başladı. Fenerin ışığı gökyüzüne yayıldı ve yıldızlar yeniden parladı. Ay, eski parlaklığına kavuştu ve orman aydınlandı.

Pofur, Cik Cik ve Tüy, cesaretleri ve dostlukları sayesinde feneri kurtarmıştı. O günden sonra, Yıldızlı Vadi’nin hayvanları her gece bu küçük kahramanların hikayesini anlattılar.