Çocuk Masalları

Bir zamanlar, her köşesi parlayan kristallerle dolu bir orman vardı. Bu ormanın büyüsü, kristallerin yaydığı ışıkla tüm hayvanlara huzur getirmesiydi. Ancak bir gün, kristallerin ışığı aniden sönmeye başladı.

Küçük bir kirpi olan Pofuduk, “Kristaller ışık saçmadan orman çok karanlık ve üzücü! Bir şey yapmalıyız,” dedi. Pofuduk’un en yakın arkadaşları tavşan Zıp Zıp ve kuş Minik ona hemen yardım etmeye karar verdi.

Üç arkadaş, kristallerin neden ışığını kaybettiğini öğrenmek için ormanın bilge tilkisi Nari’ye gittiler. Nari, “Kristallerin ışığını geri getirmek için üç sihirli taş bulmanız gerekiyor. Bu taşlar ormanın farklı köşelerine dağılmış durumda,” dedi.

Pofuduk ve arkadaşları hemen yola koyuldu. İlk taş için Gölgeli Mağara’ya gittiler. Mağaranın içinde ışıldayan bir taş gördüler, ancak taşın önünü bir grup küçük yarasa kapatmıştı. Minik, yarasalarla konuştu ve onları rahatsız etmeden taşın alınabileceğini söyledi. Taşı dikkatlice aldılar.

İkinci taş, Gökkuşağı Şelalesi’nde bulunuyordu. Şelalenin altında taş hafifçe parlıyordu. Ancak suyun akışı çok güçlüydü. Zıp Zıp, “Birlikte bir köprü yapabiliriz!” dedi. Dallardan bir köprü yaparak suyun altına ulaştılar ve taşı aldılar.

Son taş için ormanın en yüksek ağacına tırmanmaları gerekiyordu. Ağacın tepesinde taş hafifçe parlıyordu. Pofuduk, ağaca tırmanırken dalların güvenli olmadığını fark etti. Hep birlikte çalışarak güvenli bir yol yaptılar ve üçüncü taşı aldılar.

Üç taş ellerindeydi. Taşları Kristal Ormanı’nın ortasında bulunan büyük kristalin altına yerleştirdiklerinde, kristal bir anda ışık saçmaya başladı. Ormandaki tüm kristaller yeniden parladı ve orman eski güzelliğine kavuştu.

Hayvanlar, Pofuduk ve arkadaşlarına minnettar kaldı. O günden sonra, Kristal Ormanı’nın ışıkları hep parladı ve dostluğun hikayesi ormanın her köşesinde anlatılmaya devam etti.