Çocuk Masalları

Bir zamanlar, Yıldız Gölü adında pırıl pırıl parlayan bir göl vardı. Bu göl geceleri gökyüzündeki yıldızların yansımasını alır ve tüm ormanı aydınlatırdı. Ancak bir gece, gölün parıltısı aniden kayboldu. Göl, karanlık ve sessiz bir su birikintisine dönmüştü.

Minik bir balık olan Fışıltı, bu durumu fark etti. “Yıldız Gölü parıltısını kaybettiyse orman da karanlıkta kalır. Gölü eski haline getirmek için bir şeyler yapmalıyız,” dedi. Fışıltı’nın en iyi arkadaşları olan sincap Pofuduk ve kuş Tüy, ona katıldılar.

Üç arkadaş, gölün neden parlamadığını öğrenmek için gölün kenarındaki yaşlı kurbağa Bıdı’ya gittiler. Bıdı, “Gölün ışığını geri getirmek için yıldız taşlarını bulmanız gerekiyor. Bu taşlar gölün çevresindeki üç yerde gizli,” dedi.

İlk taş için Altın Çiçek Tarlası’na gittiler. Çiçeklerin arasında parlayan bir taş gördüler. Ancak taş, dikenli bir bitkinin altına düşmüştü. Pofuduk, “Dikkatlice hareket edersek taşın zarar görmeden çıkarabiliriz,” dedi. Hep birlikte çalışarak ilk yıldız taşını aldılar.

İkinci taş, Sessiz Dere’nin altında saklanıyordu. Ancak dere çok hızlı akıyordu ve taşı almak zordu. Tüy, “Kanatlarımı kullanarak taşı sudan çıkarabilirim,” dedi. Dikkatlice dereye süzüldü ve taşı aldı.

Son taş için Ormanın Fısıldayan Ağacı’na gittiler. Ağaç, taşın dalların arasında olduğunu söyledi. Fışıltı, “Hep birlikte ağaca tırmanabiliriz,” dedi. Tırmandılar ve üçüncü taşı güvenle aldılar.

Üç taş ellerindeydi. Taşları gölün merkezine yerleştirdiklerinde, göl bir anda parlamaya başladı. Yıldızlar tekrar gökyüzünde yansıdı ve göl eski güzelliğine kavuştu.

Hayvanlar, Fışıltı, Pofuduk ve Tüy’ü kahramanları ilan ettiler. O günden sonra Yıldız Gölü her gece ışıl ışıl parlamaya devam etti ve bu üç arkadaşın cesur hikayesi dilden dile anlatıldı.