Çocuk Masalları

Balıkçı Tayfa ve Altın Yelken Çocuk Masalı

Bir zamanlar, kocaman bir denizin kıyısında küçük bir kasaba vardı. Bu kasabada yaşayan herkes balıkçılıkla uğraşırdı. Kasabanın en cesur ama biraz aceleci çocuğu Tayfa’ydı. Her gün sahilde büyük teknelere bakar ve bir gün kendi teknesiyle denize açılmayı hayal ederdi. Bir gün yaşlı bir balıkçı, Tayfa’ya bir hikâye anlattı. “Denizin ortasında gizemli bir Altın Yelken Adası var. O adayı bulanlar, hayatta en çok istedikleri şeye kavuşur,” dedi. Bu hikâye Tayfa’nın aklına kazındı. “O adayı bulmalıyım!” diye düşündü ve hemen bir plan yaptı.

Sabah erkenden, Tayfa küçük bir kayık hazırladı. İçine bir pusula, bir ağ ve bir fener koydu. Küçük kayığıyla denize açıldığında, “Altın Yelken Adası, işte geliyorum!” diye bağırdı. İlk gün her şey sakindi. Ama ikinci gün büyük bir fırtına çıktı. Tayfa korksa da kayığını dikkatlice yönlendirerek dalgalarla mücadele etti. Fırtına dindiğinde gökyüzünde parlak bir gökkuşağı belirdi.

Tayfa gökkuşağını izlerken, suyun içinde parlayan bir şey fark etti. Daha dikkatlice bakınca, güzel bir deniz kızının onu izlediğini gördü. “Merhaba, Tayfa. Nereye gidiyorsun?” diye sordu deniz kızı. Tayfa heyecanla cevap verdi: “Altın Yelken Adası’nı arıyorum!” Deniz kızı gülümsedi ve, “O adaya ulaşmak için cesur ve yardımsever olman gerekiyor. Sana üç görev vereceğim. Eğer başarırsan, adayı bulabilirsin,” dedi.

Deniz kızı ilk görevi açıkladı: “Kaybolan balık sürüsünü bulmalısın.” Tayfa hemen ağını aldı ve dikkatle suya baktı. Bir grup balığın yosunlara takıldığını gördü. Hızla ağını kullanarak balıkları kurtardı. Balıklar mutlu bir şekilde yüzüp ona teşekkür etti. Deniz kızı tekrar ortaya çıktı: “Şimdi ikinci görevine hazır ol. Gece yaklaşıyor ve bir gemi yolunu kaybetti. Fenerini kullanarak ona yol gösterebilir misin?” dedi.

Gece olduğunda Tayfa, fenerini kayığın en yüksek yerine yerleştirdi. Işığıyla gemiye yol gösterdi. Gemi kaptanı bağırarak teşekkür etti: “Cesur çocuk, teşekkür ederim! Bizi kurtardın.” Deniz kızı son görev için geri döndü: “Son görevde, kendinle ilgili en büyük korkunu yenmelisin,” dedi.

Tam o sırada Tayfa’nın kayığı büyük bir akıntıya kapıldı. Tayfa çok korktu ama sakin kalmaya çalıştı. Küçük kayığını dikkatlice yönlendirerek akıntıdan kurtuldu. O anda, uzakta parlayan Altın Yelken Adası’nı gördü!

Tayfa adaya ulaştığında, altın yelkenlerin ışığı her yere yayılıyordu. Adada onu büyük bir sürpriz bekliyordu: Hayalini kurduğu büyük bir balıkçı teknesi kıyıda duruyordu. Deniz kızı, “Bu ödül, cesaretin ve iyiliğin için,” dedi. Tayfa tekneye bindi ve adadan ayrıldı. Kasabasına döndüğünde artık sadece bir balıkçı değil, cesareti ve maceralarıyla tanınan bir kahramandı.